Bu Blogda Ara

21 Mart 2013 Perşembe

21 Mart 2013 Dünya Şiir Günü Bildirisi




Eşeğe binmediği halde eşeğe binmeyi hayal etmemişlerin şiiri şirktir.
Şiir kelimelerle yazılmaz. Kelime tesadüftür. Sıkça uğranılan bir tesadüf.
Şair tuvalete gitmez. Tuvaletinin gelmesini bekler. Gelince gider.
Şair twitterda kendini övenleri RT etmekle mükelleftir. Bu bir vergi biçimidir.
Şair, dergi okuyucusundan küçüktür. Dergi okuyucusu adamdır. Adam.
Şair şu an saçlarıyla oynamaktadır. Başka yerleriyle de oynayabilir.
Şiir andır. Anda haklı olanı savunana şair denir. Geçmiş ve gelecek haramdır.
Şair, okuyucusuyla karşılaşınca annesine yakalanmış gibi kızarır.

Seninle bir çay içip dertleşelim midir?  

11 Mart 2013 Pazartesi

Jîn, insan özgürlüğü ile ilgili bir film.


Bi dava dilekçesi yazacaktım. Günümü dava dilekçesine bağışlamıştım. Ama içimde bir kaç kelime var. Onları paylaşmadan edemeyeceğim. Bugün bir grup arkadaş Reha Erdem'in Jin Filmi'nin basın gösterimine gittik. 5-10 dakka bu yazı ile uğraşıp işime döneceğim. Jin'in meselesi Kürdistan meselesi değil bir kere. Bunu götümüzden uydurmayalım. Olaya Kürdistan paradigmasından bakacak olursak film zaten çok kötü. Ha, bu filmin kötü olması diğer Kürdistan konulu filmlerin iyi olduğu anlamına gelmez. İzleyebildiğim kadarıyla bütün Kürdistan filmleri maddiyat ya da estetik yetersizlikler yüzünden başarısız. Kürdistan filmi çeken Kürt kendini acındırmadan derdini anlatamıyor, neyse! Reha Erdem'in Jin'inde asıl mesele kadın meselesi de değil. Olaya bakalım. Dağdan sıkılan 17 yaşındaki çocuk bir gerilla şehre inmek istiyor. Şehirde anne var. Anne özlenmiş. Fakat şehre inemiyor. İnme çabaları boşa çıkıyor. Kadınçocuk'un, dağda kolonyalist T.C. ile yaptığı savaş, ovada devam ediyor. Etine göz dikiliyor, emeği sömürülüyor, kimliksiz olduğu için aşağılanıyor. Nihayetinde dağdan inmek, imkansızlaştırılıyor. Bu filmde asıl mesele özgürlük meselesidir. Gerillanın özgürlüğü, askerin özgürlüğüne eşittir. Dikkat ederseniz filmde çobanın sürüsündeki hayvanlara dikkat etmiyoruz. İlgimizi çeken hayvanlar, sahibinden kaçmış yük eşeği, geyik, ayı, vs. Özgür hayvanlar. Ortada bir gerçek var: gerçek, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Rejimi'nin, sınırları içindeki diğer halkları aşağıladığı, asimile ettiği ve sömürdüğü gerçeğidir. Bu mahvetme politikasından en çok etkilenen, kendilerini güvenlerini kaybeden çoğunluk Kürtlerdir. Kürtler, son kalkışmayla Kürdistan üzerindeki haklarını savunmuş, bir çok hakkını kazanmıştır. Dikkat edilirse bu savaş bizi bir özgürlük problemine götürmektedir. 2013 yılında gençler, ellerinde silah, soğuk havada, dağ başında birbirine girmektedirler. Vazgeçen, ihanet etmiş sayılır, ihanet eden ölür. Her iki taraf için de konuşuyorum. Ben şu an bilgisayarımın başında oturup bir yandan Twitter'a bakarak bu yazıyı yazma özgürlüğüne sahibim. Birazdan çıkıp tur atacağım. Sahte de olsa bir özgürlüğüm var. Ama ezilenin, askere alınanın, gerillaya kaçanın, 8-5 mesai yapanın, evli olanın özgürlüğü yok. Hele ateş bölgesinde hiç yok. Anladığım kadarıyla Reha Erdem bunu anlatmaya çalışmış. Tabii kendi diskoğrafisine ihanet etmeden. Az önce söylediğim gerçekler ise filmle filan aktarılamaz. Ezilen eyleme gider, dağa çıkar, isyan eder, örgüt kurar. Ezilenin kurmaca ile işi olmaz. Yani PKK'nin vizyon ve misyonu, kampa gidilip birebir çekilecek görüntülerle aktarılır insana. Kurmaca ile değil. 

Gelelim film ile ilgili düşüncelerime. Bu film Reha Erdem'in Kozmos'tan sonra bir duraklama devrine girdiğini gösteriyor. Yani Reha Erdem, sinemasına yeni bir şey eklememiş. PKK örgütü üyesi bir kadın üzerinden özgürlükle ilgili film çekmesi takdire şayan. Cesaret isteyen bir iş. geri kalan bütün ayrıntılar bizi, Reha Erdem ile ilgili daha evvel yazılmış yazılara, varılmış yargılara götürüyor. Ama kızın mavi yeleği çok güzel.  

1 Mart 2013 Cuma

Ben Şair Değil miyim?

Ben İnsan Değil miyim by Ibrahim Tatlises on Grooveshark
ben şair değil miyim
ben reyiz değil miyim
egom
aleme beni sen attın
şiir yazdırdın, hayran arattın
madem unutacaktın
beni neden yarattın

ben de meşhur olmak istemez miydim
şu yalancı dünyada
yüce adalet böyle olur mu
ego, piçini hiç unutur mu

ben de gülmek isterim
ben de sevmek isterim

önce ne verdin sonra ne aldın
okur peşinden neden ağlattın
beni sen okurlara
oyuncak mı yarattın



Kuru Otlar Üstüne Üzerine

Yazarın notu: Okuyacağınız yazıda sürpriz bozacak bir yorum bulunmamaktadır. İnsanlar roman okumayı bıraktılar. Film ve dizi izlemeye deva...