Bu Blogda Ara

3 Ağustos 2020 Pazartesi

İsmet Özel Şiiri Üzerine Mülahazalar ve Yazarak Düşünme Etkinliğim



Merhaba. 2 Ağustos 2020’de Kurban Bayramı’nın üçüncü günündeyiz. Son aylarda tam bir beyinsiz yamyam gibi sadece ve ancak yazarak düşünebildiğim için yeni bir etkinlikle karşınızdayım. Bu aynı zamanda interaktif bir etkinlik. Yazıya katkıda bulunup eleştiri oklarını yöneltebilirsiniz. Tashih yapabilir telif ödeyebilirsiniz. İsmet Özel’e gösterilen ilginin bir türlü kesilmemesi üzerine bir şey kaçırmış olma telaşıyla kitapçılara koştum geçen hafta. Kitapları oldukça pahalı olduğu için bayramın birinci günü yemeğe davetli olduğum evde Ferdi Amca ve Yıldız Amca ortak kitaplığından Bir Yusuf Masalı, Erbain, Of Not Being A Jew adlı eserlere el koydum. Bunlar şiirdir. Bir adet de düzyazı kitabına el koydum. Daha evvel okuduğum düzyazılarını beğendiğim Özel’in şiirlerini ilk kez okuyacağım. 

İçinde CD de olan ve tasarımı CD boyutunda olan Bir Yusuf Masalı’ndan başladım okumaya. Sebebini bilmiyorum tabii bu tercihin. Dün başladım da bugün yarıladım diyebilirim. Şunun altını çizmekte fayda var: Daha evvel içkili ya da içkisiz ortamlarda okunan Özel Şiirler’de (bundan böyle Özel’in şiirleri yerine kullanılacak) hep tuhaf bir karikatür bulmuştum. Kariler ve ses sanatçıları sayfada gördükleri şeyi başkasını taklit ederek okuyorlardı. Bu başkasının İsmet Özel olduğunu daha sonra sosyal medyada önüme düşecek video kayıtlarından öğrenecektim. O saatten sonra Özel Şiirler’in seslendirilmek için yazıldığını düşünmeye başladığım için bu şiirlerden uzak durmaya çalıştım. Devamında masalarda kendi şiirlerini de okuyan arkadaşların bu şiirleri Özel Şiirler gibi okumalarını da şayan-ı hayret buldum. Albaylıktan emekli edilmiş bir edaya sahip, güzel, pes ama aynı zamanda şiiri kepaze edecek bir tonlama ve üsluba sahip ses. Korkunç bir şiir okuma şekli. Darbe bildirisi ya da bir kocanın kadını tokatlamadan evvelki son sözleri gibi. Çırağa fırça atan bir ses. GBT soran polis sesi ve dikkat dikkat etrafınız sarıldı. 

Özetle, şiirle ilgili olmayan bir ses. Şişmiş bir phallustan başka bir tahayyüle bürünemeyecek kesif kokulu bir fenomen. Toplumcu gerçekçi şiirin adıyla çalışmayan hali. Korkunç. Korkunç. Son: O hepimizin karşı olduğu ama içten içe istediği ve bu isteği gizlediği babadan azar yeme hatırasını şiir kılığında bize iteleyen ses. Şiirde anlam ve şiirde ses konusundaki ses değil bu. Ona sonra değiniriz. Şiirden kopan ve bir şarkıcıdan fırlamış gibi muhatabına yapışan emekli albay bir erkek sesi. Şarkıcıları bilirsiniz, asker çocuğu olsalar da bir tarzları vardır. İyi yaptıkları bir icra beste ve güfteye el koyar. Şarkıyı mülk edinirler. Diğer şarkıcılar perişan olur. Amatör şarkıcılar ve iki artı bir ev ahalisini eğlendiren ergenler şahsiyetlerini kaybederler. Mesela ben Ferdi Özbeğen’in Firuze icrasını Sezen ve Tarkan'ınkinden daha çok severim. Benden Firuze rica edildiğinde Ferdi gibi icra ederim. Uzadı. Kestik.

İçimizden terennüm ettiğimizde Özel Şiirler’in o kadar bağırmadığını not etmek lazım. Sahibinin sesinin çok etkisi var yani bu mevzuda. Özellikle hali hazırda BYM’nin yarısına kadar böyleydi. Belki de ONBAJ’de postallı asker yürüyüşü (nizami) hiç almayacağız. Oradaki şiirler yazıldığında siteden takip ediyordum arada. Fakat bu nokta-i nazardan temaşa etmemiştim hiç. Ederiz önümüzdeki günlerde. BYM, Münacat ile başlar. Münacat, eski edebiyatta yaratana yakarıştır. Bu şiirin konusu ölüm ve özellikle gençken ölümdür. Ölüm temasını ilerleyen sayfalarda çokça görürüz. Ayrıca Erbain’de de başından itibaren bize eşlik etmeye başlayacaktır. Ölüm şiiri bir çeşit bedavaya mal etmektir. Ölüm konusu ve teması insanın temel korkularının başından geldiğinden bununla karşılaşan okuyucu katharsis yaşamaya can atar. E zaten bir baba azarı vezni ile yazılan şiirde içeriğin ölüm olması insana hem eski komplekslerini hem de korkularını hatırlatır. Bunun nelere mal olabileceğini kompleksi doğru aşamayan çocuğun büyüdüğünde siyasi otoriteye nasıl destek vererek faşizmi icat ettiğini W. Reich çok beliğ yazmıştır Ünlü FKİ kitabında. (Hava çok sıcak olduğu için yazma arzum tükeniyor.) (Biraz daha ilerletmem gerekecek.) 

Münacat şiirini ilk kıtasında yaptığım aruz ve hece çalışmalarında bir vezne ulaşamayınca şairin sesinden dinledim. O da kafasına göre bölmüş dizeleri okurken. Serbest müstezat bile olmayan düz modern serbest şiir çıkmış ortaya. Burada şairin kendi iç sesine saygı duymak gerekir. Muhakkak bir yutkunma ritmi vardır deyip geçecekken son dize de kafama bir şey takıldı: ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.”  Aslında bu laf bu kıtadaki üçüncü ölmedim. Bir de gizli ölmedim var ilk dizede eder dört. Otuz sekiz kelimelik kıtada şair okura ölümü ve rabbin gençken canını almadığını defalarca hatırlatıyor. Aslında şiir yazabildiğine göre ölmediğini biz de görüyoruz ama olsun. Kimsenin gelmeyeceği bir filmde boş salonda yer göstericinin yaptığı hareketleri getirin aklınıza. Birazdan film başlayacak ve tek başına izleyecek gösterici. Gösterici. Özel için güzel bir tanımlama. Bir düzyazısında göstergebilimsel tabirlerden gösteren, gösterilen ve göstergeyi örneklerle güzelce anlatmıştı. Ama aynı beceriyi şiirde yapamıyor anlaşılan. 

Bu dizede üstte tekrar edilen ve bizi sıkan ölmedim kelimesinden daha çok “kaldı” kelimesi ihracat fazlasıdır. Kelimeyi attığımızda dizenin anlamı değişmediği gibi fonetik değeri de değişmiyor. Değişen ne biliyor musunuz? Eğer şiir seslendirilirse bu fazla kelimenin dizeye “görkem” katacağı yanılgısı. Emekli albayca okunan darbe bildirisi tonunda bir tekleme olursa bütün başarılı darbeler başarısız addedilecektir endişesi. İlginç bir endişe. “ölmedim bir gençlik ölümü saklı bende” daha hoş. Çünkü KALDI kelimesindeki görülen geçmiş zaman eki, ölmedim’deki görülen geçmiş zaman ekini boşa düşürüyor. Kullanılsa bile şöyle kullanılmalıydı: “ÖLMEYİNCE bir gençlik ölümü saklı kaldı bende”. Hem o saçma virgül de yok olurdu. İkinci olarak KALDI kelimesi öncesindeki SAKLI kelimesi I harfi ile bitmektedir. SAKLI KALDI BENDE: Kapalı açık kapalı açık kapalı açık [(_._._.) aruzla yazılmadığı ve sadece bu üç kelime için ritim alıştırması yaptığım için dizenin son hecesini kapalı çizmedim]. Saklı kaldı bende yazımında aruzdaki gibi ulamaya göre seslendirsek: Saklık al dı bende şeklinde bir okuma çıkıyor. Bu ihtimal daha şiirsel elbette. Ama yine de saklı kelimesi içinde geçmiş zamanı da taşıdığından ve kaldı kelimesine gerek olmadığından bu fazlalığın kaset çıkarma görkemi yüzünden atıl(a)madığını düşünüyorum. 

Hem sonraki örneklerden hem de yapım eki kullanma biçiminden Özel Şiirler’de bu tür fazlalıkların olduğunu göreceğiz. Ayrıca bu şiirde küçük kelime bulmak çok zordur. Gençlik, ölüm, vakit, doğa olayları, gök, toprak, aşk gırla gider. Özel, emekli asker sesiyle yetinmez, kelimelerini de hep kadim, büyük, değerli, yüce kelimelerden seçer. Geçtiğimiz on yıllarda bu Apollonik tavır oldukça övülmüştür ve genç şairlere oldukça zarar vermiştir. Şiirde gündelik dilin kullanımını “ironi” ile yaftalayarak haraç toplayan bir çete de bizzat tarafımca çökertilmiştir. Yarın gece devam edeceğim. Biraz kitap okumam gerek. Selamlar. 03.08.2020, Cihat Duman


(Popçu Ezgi Pekel’in kötü şarkısından)

Kuru Otlar Üstüne Üzerine

Yazarın notu: Okuyacağınız yazıda sürpriz bozacak bir yorum bulunmamaktadır. İnsanlar roman okumayı bıraktılar. Film ve dizi izlemeye deva...