Bu Blogda Ara

1 Nisan 2013 Pazartesi

Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur


32. İstanbul Film Festivali başladı. İlk etkilendiğim film Jeon Kyo-hwan'ın Yük (Weight) adlı filmi oldu. Jung, terzilikle geçimini sağlayan bir ailede yetişen ve hayatını morg görevlisi olarak kazanan kambur bir vatandaş. Çirkin. Yalnız. Ölü yıkıyor. Mariyuana içiyor. Aseksüel. Resim yapıyor. Ölüleri yıkıyor. Ölülerden para kazanıyor. Rüşvet alıyor. Ölülerden akmaya devam etmekte olan kanı beze topluyor. Bezi sıkıyor. Bezi sıkınca bezden kan akıyor. Kova kan doluyor. Tekrar ölüye sürüyor bezi. Ölü tertemizleniyor. Tabuta çivi çakıyor. Bükük neşe taşıyor. Çaydanlıktan su içiyor. Çaydanlıktan su içiyor. Çaydanlıktan ağzına su boşaltıyor çünkü kambur ve suyu bizim gibi içemiyor. Gassalın kardeşi ise dişi bir hermafrodit. Mutsuz, organını kestirip tam bir kadın olmak istiyor. Anne var. Buna izin vermiyor. Anne terzi, anne baskın, anne faşist. Anne sevilmiyor. Kardeşler ise zaten çoktan kızkardeşleşmişler. Yardımlaşıyorlar, dertleşiyorlar. Benimle intihar eder misin Jung, bedenlerimize baksana, belki daha iyi bedenlerde dünyaya geliriz. Diyor kardeş, morgda, Jung'a. Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur. Ece Ayhan'ın iyi şiiri.

Sırtını bacaya dayamış gece görevlisi bir ölü
yıkayıcısının yorgunluğu artıyor

Bilir misiniz kendisi yeryüzünden yanadır hayatta


Jeon Kyo-hwan çok zeki, çok kurnaz, çok piç bir adam. İşi biliyor. Ece Ayhan okuyup film çekiyor. Bedenindne dolayı bükük neşe ile yaşayan bu insanları kadraja aldığı neslerle anlatmaya çalışıyor. Nesne fetişliği yapıyor. Maddenin görünüşüyle manayı bükmeye hevesleniyor. Kırmızı televizyon, çaydanlık, bisiklet, dikiş makinesi, kirli lavabo... Nesneyi özenle çekiyor. Bedenin hıncını almaya çalışıyor, zorla alıyor. Ölüye mermi sıkmak, ölüye tecavüz, tabancadan çıkan kelebeklerle karşılanıyor. Festivalde iki kez daha gösterilecek film.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı.

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı kavunlara haksızlık oldu. Cadde-i Kebir’e bir damla kan düşmesin diye yapıldığını farz ettiğim ku...