Bu Blogda Ara

1 Nisan 2012 Pazar

Mona Hatoum- You Are Still Here


ARTER hem bana çok yakın hem de umumiyetle güzel sergilere ev sahipliği yapıyor. Şimdilerde Mona Hatoum’un “Hâlâ Buradasın” (You Are Still Here) adlı sergisi var ARTER^de. Mayıs’ın sonuna kadar da işlek olacak. Daha girişte Globe (2007) adlı iş dikkatimi çekince serginin diğer işlerini görmek için ciddiyetle sabırsızlandım. Globe hakkında tanıtım kitapçığında aynen şunlar yazıyor: 
"Kafesi andıran bu küre ortalama insan boyunda ve ekseni dünyayla aynı derecede eğik. Ortaçağ pencere parmaklıklarına benzer bir biçimde birbirine örülmüş çelik çubuklarıyla bu heykel, her an yuvarlanabilecek ağır bir kafes gibi görünüyor. Bu bütün coğrafi ve siyasi sınırlardan arındırılmış “küre”, ancak bir kişinin sığabileceği bir hücreye dönüşüyor.”  Hani bir laf vardır: “İnsanı büyütsen dünya, dünyayı küçültsen insan olur.”  Bedene hapsolmuş ruhun farkındalığını bu küre karşısında hissedebiliyorsun. Daha doğru bir ifadeyle demirden örülmüş bu küre ile empati kurabiliyorsun. Çünkü çok şeker.


Herhangi bir nesnenin ölçeği ile oynanarak yapılan işlerden diğerleri de Daybed, Grater Divide ve Worry Beads. Grater Divide’da Victoria dönemine ait katlanabilir bir peynir rendesi gerçek bir paravan büyüklüğüne getirilerek boyutların devasalaştığı sürrealist bir etki kazanıyor. Daybet ise, kenardan zarifçe kıvrılan bir peynir rendesini esas alıyor. Hatoum’un kendine özgü bir kara mizahla yatak boyutlarına getirdiği  bu heykel, rahat bi uyku yerine, rahatsızlık ve acı vaat ediyor. Her an rüyada rendelenebilirsiniz. Worry Beads ise neredeyse top güllesi büyüklüğünde taneleri olan 33’lük bir tesbih.

Deep Thorat: Endoskopi, koloskopi ve ekografi için uzmanlaşmış tıbbi ekipmanlar aracılığıyla çekilen bir video. Yediklerimizin sindirim sistemi içindeki yolculuğunu anlatıyor. Kamera ağızdan başlayıp mide ve bağırsaklardan geçerek anüse ulaşıyor. Sonra tekrar anüsten başlayarak ağza doğru geliyor. Korkunç tabii. Sanatın, tıbbi imkânları da malzeme yaparak iğdiş edilmesi. İlginç. Video bir lokantanın usulüne uygun bir biçimde düzenlenmiş standart masasının üzerinde duran bir tabağın içinde izleniyor. Aklıma Stanizlaw Lem’in “Hayali Büyüklük”(Pinhan Yay, 2012) adlı kitabının girişi geldi: Birkaç yıl önce sanatçılar cankurtarıcı olarak ölüme sarıldılar. Anatomi ve histoloji atlaslarını donanıp, nü’lerin karınlarını deşmeye, bağırsaklarını çıkarmaya, etimizin haklı nedenlerle gözlerden saklandığı utanç verici ıvız zıvırımızın pörsümüş çirkinliğini tuallerine boşaltmaya başladılar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kuru Otlar Üstüne Üzerine

Yazarın notu: Okuyacağınız yazıda sürpriz bozacak bir yorum bulunmamaktadır. İnsanlar roman okumayı bıraktılar. Film ve dizi izlemeye deva...