Merhaba. Anayasa değişikliği için bugün yapılacak halk
oylaması öncesinde aslen dolandırıldığımızı düşünüyorum. Yani genel olarak
dolandırılıyor oluşumuza ek olarak bugün abartılı bir şekilde dolandırılıyoruz.
Bu oylama dolandırıcılığın bir parçası. Son parçası. Bunu iki yerden anlıyoruz.
Birincisi: Anayasa değişikliği için sorulan her soruda, AKP vekilleri ve
düşünürleri 15 Temmuz demektedir. Şehitlerimiz demektedir. Fakat 15 Temmuz’un
ne olduğunu da bir türlü açıklamamaktadırlar. İfadeye çağrılan kahramanlar
ifade vermeye gitmemiştir. 15 Temmuz’da ölenler ne uğruna ölmüştür,
bilemiyoruz. Bir anayasa değişikliği darbeler olmasın diye yapılacaksa yine bir
darbe anayasası olan mevcut 1982 anayasası bir kere temelden ele alınıp
değerlendirilmelidir. Darbe anayasasının üstüne darbe anayasası yapmak mantıklı
değil. Üstelik değişikliklerin sadece bir kişinin yetkilerini arttırmak
olduğunu düşündüğümüzde bu değerlendirme zaruridir. İkincisi: Bu anayasayı
yapan şahıslar belli değildir. Anayasayı yapan şahıslar henüz bir muamma
çözülmeden, peşinden toplumsal sözleşme hazırlamışlardır. 15 Temmuz muamma
olarak kaldığı için imza atacağımız şey sözleşmeden daha çok bir senet
hükmündedir. Metindeki tek kişiyi güçlendirme ve yargılamasız kılma, 15 Temmuz muammasının
çözümü ihtimaline karşı alınmış bir önlemdir. Sadece “kandırıldık” diyerek özür
dileme yüzsüzlüğünü gösteren siyasiler için “öyle olması gerekiyordu” özrünü
yasallaştırma projesidir. Dolayısı ile vereceğiniz Hayır’ı bu kolpa sözleşmeye/
paçavraya Evet’in mukabili değil, sandığa getirilen şeyin asıl anlamına, bu
dolandırıcılığın teşebbüs halinde kalmasına ve 15 Temmuz kurbanlarına ve geride
kalan yakınlarına hürmet için vereceğinizi düşününüz. Dik baktığımızda, elbette
ulus devlet sorunlarını törpüleyecek, darbe anayasasının manasız kurumlarını
ilga edecek, yeni kurumlar tahsis edecek hoş bir anayasa/toplumsal sözleşme
bize lazımdır. Fakat bu metnin, bu dolandırıcılarla, karanlık adamlarla
oluşturulması imkân dışıdır.
Bu Blogda Ara
16 Nisan 2017 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bir Mezarlık Komedisi: Gassal
Hayatta kalırsak su faturasını kim ödeyecek diyen milyonlarca insana sordukları soru gerçekten hokkabazların şanına yakışacak görkemdeydi: Ö...

-
Hayatta kalırsak su faturasını kim ödeyecek diyen milyonlarca insana sordukları soru gerçekten hokkabazların şanına yakışacak görkemdeydi: Ö...
-
(Yazı şahsi kin gütme yazılarından biridir, edebiyatla alakası yoktur. Şahıs, açlık grevleri için imza toplarken benden imza istememiştir...
-
Bayramın birinci günü adettir dedim bir mezarlık turu atayım. Eyüp’te Necip Fazıl, Ahmet Haşim; Edirnekapı’da Oğuz Atay, Beylerbeyi Küplüce...