Bu Blogda Ara

17 Aralık 2011 Cumartesi

Hukuk Muhabirleri Paradigmasında Seks Hukuku ve Boşanma Haberleri

Weaving spiders come not here DEMO by DigitalNative614

Bu sabah gene komikcinsel bir hukuk olayı ile neşelendik sevgili dostlar. Gerdek sendromu denen şey yüzünden bir yuva daha yıkıldı. Çanakkale’de olan bu olay… Acı tabii. Ama benim dağıtan tarafı gazetelerin birbirinden farklı haber yapması. Biz hukukçuların bile içinden çıkamadığı olayları öyle güzel düzeltip anlatmışlar ki… Cehaletin, kurnazlığın bu kadarına da pes. Örneklerle açıklayayım. Önce Sabah Gazetesi’nin Ersan Atar’ın imla ve yazım yanlışlarıyla dolu haberine bakıyoruz.


Kadın evi terk etmiş. Adam da “TERK” sebebi ile dava açmış. Çanakkale Yerel mahkemesi davayı reddetmiş. Yargıtay hukuk dairesi ise hayır efendim bunları boşamalıydınız demiş. Mahkeme ise bu karara direnmiş. Direnince olay bu kez Yargıtay Hukuk Genel kuruluna gitmiş. Genel kurul da boşayın gitsinler demiş: Sevişmesiz evlilik mi olur?

Şimdi Hürriyet Gazetesi’ne bakıyoruz.

Kadın evi terk etmiş. Adam da “TERK” sebebi ile dava açmış. Mahkeme ise şunu demiş: Mahkeme kocayı kusurlu buldu ve dava bitene kadar eşine tedbir nafakası ödemesine karar verdi: “Evlenmenin sosyal amacı yanında daha önemli olarak nesli devam ettirme ve cinsel arzuları tatmin etme gayesi de vardır. Kocanın fiziksel sorunu olmadığı belgelenmiştir. Cinselliği beklemek için kadını zorlamak açık bir haksızlıktır. Bu koşullar altında evliliğini devam ettirmesi beklenemez.”

Yerel Mahkeme adam sağlam diyor. Adam sağlam olduğu halde kadınla yatamamış. Bu koşullar altında evlilik olmaz. Yani Yargıtay ile aynı şeyi söylüyor. Sevişmesiz evlilik olmaz diyor. E peki bunlar aynı şeyi söylüyorsa neden birbirlerine giriyorlar. Yerel mahkeme ile Yargıtay arasında da mı sancılı bir ilişki var yoksa. Yoksa bizim habercilerimiz mi cahil. Hukuk terimlerini çok mu basite alıyorlar. Neyse efendim devam edelim Hürriyet’ten Oya Armutçu’nun haberine: Yargıtay Dairesi ise mahkemenin bu görüşüne ters karşılık veriyor. Adamın malafat sağlam, dolayısı ile bunlar ilerde birleşebilir. Mahkeme ise direniyor. Bunun sonucunda Yargıtay Genel kurulu terk nedeniyle boşanma sebebinin oluşmadığını söyleyerek mahkeme kararını bozuyor. Yani sonuç: Sevişmesiz Evlilik olur.

Bu olaydan bir şey anlayan var mı arkadaşlar. Benim anladığım kadarıyla şiddetli geçimsizlik (MK 166) sebebiyle açılması gereken bir dava Terk (MK 164) sebebiyle açılmış. Sonra yerel mahkeme tazminat için bi kusur karşılaştırmasına gitmiş. Kusuru belirleyip tazminata hükmedecek ya. Sonrasını ben bulamadım. Ne olmuş burada. Neden bu kadar karışmış ortalık. İki insan evlendikten sonra cinsel ilişkiye giremiyorlarsa bunları ayırırsın biter. Zaten bi boşanma sebebidir bu. MK 166/1 açık: Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Olayda temelinden sarsılmış bir evlilik var. O değil de bu olaydan ben bir şey anlamadım.

Sabah Gazetesi:

Yerel Mahkeme Kararı: Sevişmesiz evlilik olur. Boşanmasın.
Yargıtay Hukuk dairesi: Sevişmesiz evlilik olmaz. Boşansın.
Yargıtay Genel Kurulu: Sevişmesiz evlilik olmaz. Boşansın.

Hürriyet Gazetesi:

Yerel Mahkeme Kararı: Sevişmesiz evlilik olmaz. Boşansın.
Yargıtay Hukuk dairesi: Sevişmesiz evlilik olur. Boşanmasın.
Yargıtay Genel Kurulu: Sevişmesiz evlilik olmaz. Boşanmasın

Bizler olayın içinde seks olunca cumburlop atlarız. Memlekette evliliklerin hemen hemen %30’unda gözlemlenen bir şeydir bu performans anksiyetesi. Birçoğu tedavi ile çözülür. Birçoğunun başka başka yöntemleri vardır. Düşük kalitedeki sitelerde aranan bir tamlamadır mesela “ten uyuşmazlığı”. Neyse bunlar derin mevzular. Ne diycem. Bu muhabir arkadaşlar hukuk haberleri yaparken neden bu kadar cesurlar? Neye güveniyorlar? Muhabirci özgüveni diye bi şey mi var ki yukarda yazdığım rezillikler yapılıyor. Basit bir haberi aktaramadıkları gibi seks’i milletin gözüne sokayım diye asıl meseleyi de aktaramamışlar. Biz hayal kuvvetimizi kullanıp olayın aslına gitmeye çalışıyoruz. Ya da gidip Çanakkale’de bu fantastik olayın peşine düşeceğiz. Muhabirlerin yeni görevi mi bu? Vatandaşı haberin peşinden bi yerlere götürmek mi?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı.

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı kavunlara haksızlık oldu. Cadde-i Kebir’e bir damla kan düşmesin diye yapıldığını farz ettiğim ku...