Bu Blogda Ara

1 Şubat 2012 Çarşamba

Fazla Böbreğinden Dolayı Utanç ve Güç Meselesi


Kendini öldürmeyi düşünürken ölenlerin ayrı bir yerde toplanacağını düşünüyorum. Gerizekalılar için cümleyi bir daha açayım: İntihar edenlerden bahsetmiyorum. İntihar etmeyi düşünen korkaklardan da bahsetmiyorum. İntihar etmeyi düşünürken bi şekilde ölen insanlardan bahsediyorum. Tam tarihini hatırlamıyorum fakat iki hafta kadar önce intihar etmeyi düşünürken öldüm. Şimdi bizi bur’da içinde demir paraların olduğu bir bahçede tutuyorlar. Daha fazla tasvire gerek yok. Demir paraları teker teker yiyoruz. Bittikçe kaynağını bilmediğimiz bir yerden takviye yapılıyor. Yan taraftaki Word penceresinden ilk kelimesi yazılmış ve devam etmemiş bi şiir var. Hâlimi bu sayfaya yazdığım, şiir olmayan bu metinle anlatmak zorunda kaldım. Yan tarafın gücü yetmedi. Bizi bi yere topladılar ama ben tekim. İntihar etmeyi düşünürken ölünmeyi yazıya döken tek insan olduğum bildirildi. Kibarlık olsun diye biz diyorum.

Ortada bir utanç var. Utancı ortaya çıkaran bir durum var. Ve bu durumun müsebbibi yok. Ne ben, ne Allah, ne o, ne de “şiddetli bir o”. En çok “şiddetli bir o”nun olmasını isterdim. Ona hayıflanıp, içimden küfredip rahatlardım. Ama yok. Nihayetinde bu utanç hali, dirildiğimde, yeni hayatta kuracağım insan ilişkilerinde belirleyici olacak. 3 yıldır gömlek değiştirmiyordum. Sıkılmıştım. Bunun ölümle neticelenmesi beni şaşırttı. Daha önceleri koma, rüya, aşk gibi şeylerle atlatılıyordu. Bu sefer öldüm. Bundan önce söylediğim ve yazdığım hiçbir şeyle bağlı değilim. Yeni hayatta eskiden tek örnek verenin canını yakacağım. Ki zaten eskiden olanların yüzde 90’anını rehberimden sildim bile. Öc alacak mıyım? Evet. Güçlü olduğumda. Gücü bir utanç sebebi saymayacağım o güzel zamanlarda. Güç utançtır. Güç utanç olmayacak artık.


1 yorum:

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı.

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı kavunlara haksızlık oldu. Cadde-i Kebir’e bir damla kan düşmesin diye yapıldığını farz ettiğim ku...