Bu Blogda Ara

13 Eylül 2016 Salı

Yozgat’ı satsanız bu tazminatları ödeyemezsiniz.

Gerçi Yozgat satılarak hiçbir ödeme yapılamaz ya. Şöyle diyeyim: Karadeniz’in tamamını HES’çilere, Kuzey Kıbrıs’ı Yunan’a satsanız yine ödeyemezsiniz yok yere tutukladığınız, ihraç ettiğiniz masumların tazminatını. Müvekkile hâkim aynen şunu soruyor: Fetullah Gülen hakkındaki görüşleriniz nelerdir? FETÖ hakkında ne düşünüyorsunuz? Başka bir müvekkile ise şunu soruyorlar: Ortaokulda hangi okula gittin? Sıradan insanları Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı ortadan kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet ile yargılayıp işe alım mülakatındaki gibi komik sorular soruyorsunuz, cevabına bakmadan da içeri tıkıyorsunuz. Olağanüstü Hal ilanı darbe girişimi engellendikten sonra ve teşebbüs edenler tutuklandıktan sonra yani kamu düzeni kendi kendine sağlandıktan sonra keyfi olarak ilan edilip, muazzam bir fırsata dönüştürüldü. İnsanlar hiçbir gerekçe gösterilmeden, savunmaları alınmadan tutuklandı. Anayasa’nın 15. Maddesinde olağanüstü hal rejimlerinde bile sınırlanmayacak, ortadan kaldırılmayacak haklardan (buna çekirdek haklar da deniyor) bahsedilir. Bunlardan bir tanesi de kimsenin din, vicdan, düşünce ve kanaatlerinin açıklanmaya zorlanmayacağıdır. Bu hak, Anayasa’da ve AİHS’de yaşam hakkından sonra gelene önemli bir hak. Haberleşme hürriyetini engellersin, seyahat özgürlüğünü engellersin, kafana göre takılırsın fakat bazı haklara OLAĞANÜSTÜ HAL REJİMLERİNDE bile dokunamazsın. KHK’ler ile sınırlandırma getiremezsin. Bunlardan bir tanesi de suçların ve cezaların geriye yürütülemeyeceği, yani kimseye cemaatin kolejinde okuyup okumadığının sorulamayacağıdır. Fakat polis, işe alım mülakatında ne dandik soru hazırlamış ise, sorgu hâkimleri de aynı soruları, utanmadan mahkemede müvekkillere soruyor. Sanki meslek lisesinden mezun olmuş, tesadüfen hâkim yapmışlar. Hukuk bilmiyor. HÂKİM SORUYOR: Gülen hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Sana ne! Bunun suçla, üzerime attığın suçla ilgisi ne? Yok. Düşüncemden, kanaatimden, yargıya ne? Cinayet işleyene Pink Floyd hakkında ne düşünüyorsun diye soruyor musun? Sana ne Pink Floyd ile ilgili düşüncem. Burası anonim şirket iş görüşmesi mi yoksa mahkeme salonu mu? Hâkimler ne zamandan beridir yerindelik denetimi yapıyor diye sormayacağım. Kendimi bildim bileli, avukatlığa başladım başlayalı -10 yıldır-  KCK, Balyoz ve sair davalarda kendilerini vatandaşa yeterince rezil ettiler zaten. Ben bu rezilliğin devam ettiğini hatırlatmak için yazıyorum, ıslah olsunlar değil. Hâkimler yerindelik denetimi yapamazlar. Anayasa 138 açık. Hukukilik denetimi yapar hâkim, bağımsızdır, siyasi yerindelik onu bağlamaz. Haa, anayasadaki hukuk devleti ilkesini çıkarıp polis devleti ilkesini getirirseniz, uygulamalarınız sırıtmaz, biz de aniden ikna oluruz. Hiçbir şey olmasa bile riyakârlık ortadan kalkmış olur. Yönetenler ile yönetilenlerin hukuku aykırı olur, yönetilenler yönetenleri sorgulayamazlar, içimize siner.

Olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri, anayasanın 121. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda çıkarılır. Yani darbe sebebiyle KHK çıkarıp, bütün muhalifleri tutuklamak, işten atmak içerikli yazdığınız maddelerden ötürü hepiniz yargılanacaksınız. Anayasa Mahkemesi, çıkan metnin resmi gazetedeki adıyla bağlı değildir. Metnin hukuki tavsifini serbestçe yapabilir. Daha evvel 425 ve 430 sayılı olağanüstü KHK’ları olağan KHK sayılıp bu şekilde iptal edilmiş idi. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grubun yaptığı silahlı eylem nedeniyle Maraş’ta tutukladığınız, ihraç ettiğiniz öğretmenin hesabını vereceksiniz. Ama önce birilerinin çıkıp bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürmesi gerek. Pardon mahkeme demişim.    


İhraçlarla ilgili yanlış bilgiler sunuyor bazı kesimler, moral bozmak için. İhraçlara karşı yargı yolu kapalı imiş. Değil, açık. İtiraz edilebilir, idare mahkemesinde dava açılabilir. Alınan ihraç kararları evvela siyasi olduğu için idare hukukunda idari işlemlerin temel ilkelerinden olan MAKSAT ilkesine aykırı. İkinci olarak bu kararlarda gerekçe yok. Gerekçe olmak zorunda değil fakat dava açıldığında İYUK uyarınca idare, mahkemeye gerekçe bildirmek zorunda kalıyor. (Emir çok yukarıdan geldiği için atmosfere ulaşana kadar gerekçesi yanıyor). Aydınlanma için dava açmak şart oluyor bu haliyle. Fakat süreleri kaçırmadan… Dikkatli olarak. İyi hukuklar hepinize. 

Av. Cihat Duman
ridvancihat@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı.

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı kavunlara haksızlık oldu. Cadde-i Kebir’e bir damla kan düşmesin diye yapıldığını farz ettiğim ku...