Üniversiteden tanıdığım bir hâkim arkadaşı ziyaret etmek
üzere Silivri’deki 6 Numaralı cezaevine gitmeden evvel telefon açıp bilgi
alayım dedim. Tam 2 saat 40 dakika boyunca aramama rağmen santral bir türlü
telefonu bağlamayınca çıkmış olduğum yol zaten beni bir o kadar sürede
cezaevine getirdi. Üzerimdeki metalleri çıkardım, avukat girişinden cezaevine
doğru yürüdüm. Görevli sadece Perşembe günü avukat görüşü olduğunu ve iki gün
sonra gelmem gerektiğini çok kibar şekilde söyledi bana. Ve ekledi: Keşke
önceden telefon etseydiniz. Yev he he dedim içimden, telefonlarınız meşgul, 2
saat 40 dakika aradım fakat cevap bulamadım deyince ses etmedi, verecek bir
cevabı yoktu. İki gün sonra tekrar yola koyuldum, 2 saat sonra cezaevinde oldum
saat 13.00’da. Aynı zamanda açık görüş var. FETÖ’cülerle avukatları
görüştürüyorlar FETÖ’cü olmayanlarla yakınlarına açık görüş yaptırıyorlar.
Ertesi gün de FETÖ davasından alınlarla yakınları kapalı görüş yapacakmış.
Avukat görüşme odası sınırlı olduğu için bir sıra listesi yapmışlar. Adımı on
birinci sıraya yazdılar. Sıra bana saat 16.30’da geldi. Benden sonra adı
yazılan 4 avukat ise görüş yapamadı, haftaya Perşembe dediler onlara. Sıra bana
gelene kadar oradaki bütün mahkûm sülalelerinin çocuk seslerini dinlemek, ter
kokularını koklamak durumunda kaldım. Birinci saatin sonunda not defterime
roman taslağı çizdim. Sonra arkada boş bırakılmış hortumun ağacın etrafını doldurduğunu
görünce diğer ağaçlara yönlendirip ağaç sulamaya başladım. Çam, kaysı ve çok
küçük olduğu için ne olduğunu çıkaramadığım birkaç tür… Döndüm hâlâ bana sıra
gelmemiş. Tekrar çıktım, beyaz gömleğimden avukat olduğumu anlayan bir
gardiyan, avukatsınız galiba size bir soru sorabilir miyim deyince buyur dedi.
Bugün bizi FETÖ davasından işten uzaklaştırdılar ne yapabilirsiniz dedi.
Bilmiyorum dedim. Olağanüstü Hal geçsin avukat tutun. Tuttuğunuz avukata da
para verin. Embesillik yapmayın. Tamam abi dedi, elinde valizi ile gitti. Sulama bitti, içeri
girdim, sıra bana gelmiş. Bu arada çok beklediğim için motivasyonum da bozuldu.
Kadın klavye kullanmasını bilmiyor, UYAP kullanmasını bilmiyor, FETÖ şüphesi
ile görevden uzaklaştırdıkları insanların yerine birilerini bulamamışlar.
Buldukları da bilgisayar bilmiyor. Az kalsın kendim oturup yazacaktım, kaydımı
yapacaktım.
İçeri girdim, avukat görüşme odasına kamera koymuşlar, bi tane de
gardiyan hemen yanı başımızda bizi dinliyor. Dünya tarihinde avukat ile
görüştürmeme, yakınlar ile görüştürmeme, Guantanamo, Esad Rejimi, Pakistan
Hükümeti tarafından uygulanan şeyler ama avukat görüşmesinin kamera ve lise
mezunu adam tarafından izlenmesi bir ilk. MİT ajanı değil, gardiyan izliyor
konuşmayı. Savunma hakkını ihlal etmek başkadır, ama savunma hakkına sıçmak,
sıçtığını sıvamak bambaşka bir şey imiş anladım. Tabii ilk etapta hemen bu
aletlerin ve dikizlemenin evrensel hukuk kaidelerine aykırı olduğunu şerhini
düştük müvekkil ile. Deliller ne dedim. Sordukları soru lisede hangi okula
gittiğim idi dedi. Hmmm dedim. Peki nasıl bu kadar hızlı bir liste oluşturup
2.500 hakimi aldılar dedim. 2014 HSYK seçiminde Yargıda Birlik Platformu diye
bir yapı kurdu AKP dedi. Buraya üye olmayan, bu partiyi sevmeyen, yani
kendilerine oy vermeyen herkesi listelemişler dedi. Oylar gizli verilmiyor
muydu dedim. Evet gizli dedi. Nasıl anladılar peki dedim senin oy vermediğini?
Adliyede kalemlere hizmetlilere sorup kimin oy verdiğini kimin vermediğini
sorup kabataslak bir liste hazırladıklarını düşünüyorum dedi. Bunları
gardiyanlar dinledi, kameralar kaydetti. Çıkacaksın buradan, bu delillerle
kimse darbeden yargılanamaz dedim. Bütün uluslar arası dava imkânlarını
deneyeceğiz gerekirse. Çıktım.
Hapishanede çalışacak insan yok, avukat görüş
odalarının sadece 3 tanesine kamera takılabildiği için avukatlar
müvekkilleriyle görüş yapamıyor. Sıra beklerken akşam oluyor. Sistem yıkılmış.
Devlet yıkılmış. Devlet televizyonlardan ve mitinglerde Türk Bayrağı sallayan
insanlardan ibaret kalmış. Adil yargılanma ihlal ediliyor, savunma hakkı yok
sayılıyor, fiziksel, psikolojik işkence gırla gidiyor. Yandaş derneklerin
avukat başkanları bunlar insan olmadığı için savunulmaya değer yanları yok
dolayısı ile savunma hakları yok, biz gelen davaları almayacağız diye açıklama
yaparken aynı derneğin üyesi hapishanede müvekkiline kafa göz giriyor darbeci
diye. Darbeyi organize eden 1000-2000 arası sivil ve asker caninin yüzünden
300.000 kişi yargılanıyor, işinden atılıyor. Kocalarını içeri atıp bankadaki
nafakalarına el koyup açlığa terk ediyorlar kadınları, çocukları mağdur
ediyorlar. Rüşvet, yolsuzluk şimdilerde yerini yağmaya talana gaspa terk etmiş.
Utanıyorum. Avukatlık yapmaya utanıyorum. Hani suçlar şahsiydi, suçlunun
yakınları da cezalandırılamazdı, hani herkes suçluluğu ispat edilene kadar
masum sayılırdı. Gidip kaçak bi gazetecinin karısını rehin almışlar ya. Böyle
bir şey olabilir mi? Bankalardaki üç kuruşlarına el konulmuş memurların. İşkence
edip bi de görüntüleri medyaya veriyor embesiller. Sonra da utanmadan suçlu
iadesi istiyorlar. Hangi ülkenin kanununda işkenceyi açık açık yapan devlete
suçlu iade edilmesini olumlu bulan bir yasa var? Terör örgütü ile ortaklık
yaptığını itiraf eden Cumhurbaşkanı kendini masum sayarken, örgüte inanan
halkına akla gelen tüm hukuksuzlukları yapıyor. Bunların hepsini üst üste düşünüp
kafayı yiyorum şu an. Kamera beni izlerken yaptığım müvekkil görüşünü ise
hiçbir zaman unutmam. Kastre edildim çünkü, hukuk onurum incindi. Şimdi
hepinizi uyarıyorum.
1-Topladığınız delilleri bir an önce, her ne kadar adam
eksikliği var ise de, hızlıca, uyumadan, uyarıcı alarak inceleyip şu birinci
dereceden masumları bir an önce salın, işlerinin başlarına geçsinler.
2-Başka geçim kaynağı olmayan ailelerin el koyduğunuz
paralarının geçinebilecekleri kadarını iade edin, aç kalmasınlar.
3- Darbe gecesi cürmü meşhutların dosyalarını tefrik edip bir
an önce cezalandırın, toplumun vicdanı rahatlasın, geç gelen adalet, adalet
değildir. Yani en azından teşebbüs ile örgüt üyeliğini ayrı davalar yapın.
4- Hukukun temel ilkelerini çiğnemeyi bırakın en azından
tazminatlarını bizim vergilerle ödüyorsunuz çünkü bize giriyor.
Av. Cihat Duman
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil