Bu Blogda Ara

15 Haziran 2011 Çarşamba

İnci Sözlük Kitabı

6:45 yayınlarının bugünlerde çıkardığı İnci Sözlük adlı kitap dün itibariyle elime geçti. Bugün de metroda 70 sayfa okudum. Serkan İnci ve Umut Kullar’ın kaleme aldığı bu kitap İnci Sözlükle, İnci felsefe ve yöntemiyle ilgisi olmayan saçma sapan bir kitap. Hayal kırıklığına uğrar uğramaz da kitabın devamını okumama kararı aldım. İnci Sözlük tamam, eyvallah, arada sırada ibret verici şiirlerin yazıldığı bir mecra. Sözümüz yok. Dili terbiye ediyorlar. Görevini yerine getiriyor. Fakat iki tane sallama insanın çıkıp az önce kullandığım “görev” kelimesini liseli ağzıyla, kompozisyon mantığıyla açıklamaya çalışması; iktidara, güce ve adını vermedikleri medya orospularına savunma dilekçesi kıvamında laflar etmeleri beni gençlik adına utandırdı. Kitap adeta tecavüzden yargılanan bir masumun savunma dilekçesine benziyor. Bu kitapta iki tane gencimizin romantik günlüklerinden başka hiçbir şey yok. Ne yaptıklarını tam kavrayamamışlar. Bu da yetmemiş yaptıklarını da bu boktan kitabı çıkararak karalamışlar.

İnci Sözlük ve benzerlerinin yapmaya çalıştığı şey, failleri tarafından açıklanamaz. Bu direkt olarak yapılmaya çalışılan şeyin kimyasını bozar ve beraberinde riyakârlık getirir. Kitap örneğinde de olduğu gibi, kitabın yazarları, binlerce sözlük yazarını bir hamlede çöpe atmıştır. Güya medyayı eleştirmek için ziyaretler yapılıyormuş. Külliyen yalan. TV programlarına yapılan ziyaretler eleştiri maksatlı değil, bilakis sisteme kolay yoldan yem olmak için, tedavüle kolayca girebilmek için yapılan köylü kurnazlığıydı. Ben bunu da eleştirmiyorum. Herkes meşhur olmak ister. Bu yolda herkesin attığı adıma saygım var. Fakat bunu kabullenmeyip, Serkan İnci ve Umut Kullar’ın yaptığı gibi “panpa biz sistemi eleştiriyoduk valla, midemiz bulanıyodu o gerizekalı yapımcılardan” laflarıyla çarpıtmaya çalışmak pespayeliktir işte. Liselilik budur işte. Keşke kardeşlerim kitabı bastığınız yayınevinin bir diğer kitabı olan T.A.Z’ı okusaydınız da yazarı Hakim Bey’in dediği gibi gidip bi bankaya sıçabilseydiniz. Bir TV programını ziyaret etmekten daha onurlu bir iş olurdu. Reklamı da daha fazla olurdu inanın. Sizi temin ediyorum. Şimdi 6:45 vasıtasıyla bir kitabınız bir metanız oldu. Şimdi sizden bir TV programı da bekliyorum. Ama bu sefer delikanlı olun. Biz TV de görünmek için görünüyoruz ve yaşıyoruz diye narsistçe haykırın. Bizim narsist haykırışlara ihtiyacımız var. Şimdi kitaptan bir cümle vererek bu bahsi kapatıyorum.

“Günümüzde sesi mükemmel olup dış görünümü güzel olmayan bir insanın ünlü olamayacağı gibi, akıllı bir insanın mantıktan yoksun olan bir şaklabanın karşısında da herhangi bir şansı kalmamıştır.”

Cümledeki anlatım bozukluğuna mı değinsem hamlığına mı değinsem, yazarların sözcük dağarcığın ne denli fukara olduğuna mı? Şaşırdım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı.

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı kavunlara haksızlık oldu. Cadde-i Kebir’e bir damla kan düşmesin diye yapıldığını farz ettiğim ku...