Bu Blogda Ara

2 Aralık 2012 Pazar

3 AYLIK PERİYOTLA YAYIN HAYATINA BAŞLAYAN NATAMA’NIN İLK SAYISI ÇIKT


  
“Bir hayat memat dergisi” sloganıyla çıkan ve genel yayın yönetmeni Enis Akın olan Natama’nın yayın kurulunda Hayriye Ünal, Mehmet Öztek, Süreyyya Evren ve Cihat Duman bulunuyor.

“Bu ismi neden sevdiğimizi bilmeyen insanlar olarak bir araya geldik, belki bir sonraki sayının adı “m” olur eksikliğimizi bütünleriz kim bilir?” diyen Natama mensupları için edebiyat da dergi kadar bir hayat memat meselesi. Çıkış bildirisinde bu doğrultuda deniyor ki “Dünyaya inanan insanlar olarak yola çıkıyoruz. Dünya bu kadar boktan bir yer olmak zorunda değil, elbette dünyayı  değiştiremeyeceğiz. Ama deneyeceğiz, denemek engel olamadığımız bir duygu. Şen değiliz, fakat yasa mahkûm da değiliz. Henüz gerçekleşmemiş olan her ne varsa onun gerçekleşme ihtimalinden heyecan duyabildiğimiz için bir aradayız ve Natama’da yazıyoruz.”

Dergi; Bülent Usta’ya ait, muhalif edebiyatı savunan bir yazıyla açılıyor, kiçleşmeye karşı şiiri savunan Hayriye Ünal’ın yazısıyla devam ediyor.

Natama’nın ilk sayısına K-şiirler damgasını vuruyor. Enis Akın’ın gerekçe yazısında deniliyor ki: “Adına vatan dediği şey için ölmüş, öldürmüş, ölümle burun buruna gelmiş, getirilmiş ve işi bitince bütün travmalarıyla hiçbir destek olmadan kullanılmış bir kâğıt mendil gibi topluma, aramıza geri atılmış bir gençlikle, Türk veya Kürt, konuşmaya çalışmayan şiir budaladır.” Bu K-dürtüsüyle yazılmış şiirlerin şairleri; Özgür Göreçki, Kadir Yanaç, Davut Yücel, Nazmi Cihan Beken, Cihat Duman, Mehmet Öztek, Ali Aydemir, Melih Tuğtağ, Anita Sezgener, Mihrap Aydın, Fırat Demir, Süreyyya Evren, Mehmet Şah Erincik, Hayriye Ünal ve Enis Akın.
Süreyyya Evren’in “Türkiye Şiirinde Kürdistan Sorunsalının Yokluğu” yazısı ve Ercan Y. Yılmaz’ın Sivil Alfabe’sinden örnekler bu girişimi tamamlıyor.

Şairlerin yönettiği bir dergi olarak Natama öyküye de kapısını açık tutuyor. Çağnam Erkmen ve Ahmet Büke ilk sayının öykücüleri.

Burak Delier, Natama’ya kültür üreticisinin iktidarı tamamen karşısına almadan varlığını sürdürmek amacıyla başvurduğu otosansüre dair önemli bir yazıyla katılıyor. Delier, yazıda otosansürün bir direniş anlamına gelebilme olasılığını da tartışıyor.
Barış Acar’ın yazısı sanat tarihinin sanatı nasıl belirlediği ve dil ve gerçeklik aracılığıyla nasıl hegemonya altına aldığı üzerine. Yazı sanatın bağlamsal anlamını ve bağlamın önemini birçok örnekle ve kuramsal referansla ortaya koyuyor. Bu bağlama karşı avangardın aykırı rolü ve böylelikle o tarihin dışına çıkabilmesi de yazının öncelikli konuları arasında. Natama’da yer alan diğer yazılar Gül Abus Semerci, Ali Dündar, Davut Yücel ve Ali Kemal Yılmaz (Sevda Yılmaz)’a ait.

Ressam Zeliha Demirel’in kürtaj karşıtı sanatsal eylemini ve Natama için yaptığı açıklamalarını, Cihat Duman ve Gül Abus’un BaBa ZuLa’yla yaptığı kapsamlı söyleşi takip ediyor. Üçüncü Dünya’dan Aristo’ya, Hasan Sabbah’tan aşka, Mahzuni’ye, Neşet Ertaş’a hayatı boydan boya kat eden zengin bir söyleşi bu.

Bir ilke olarak savuşturma kitap tanıtımlarına yer vermeyen Natama’da alternatif işler olarak Özgür Göreçki’nin özgün tarzıyla ortaya çıkardığı “Mutlu At Yoktur” adlı at albümü ve Hasan Rua Demiroğlu’nun Hızlı Felsefesi yer alıyor.
Arjantinli sanat kollektifi Etcétera...'nın Şili, Dün Bugün kitabından parçaları Natama için Burak Delier seçti.

natamadergi@gmail.com                    
0 212 513 03 43

2 yorum:

  1. "topluma, aramıza geri atılmış" bu çocuk toplumun sağlıklı bir bireyi gibi düşünüyor.

    YanıtlaSil
  2. "topluma, aramıza geri atılmış" bu çocuk toplumun sağlıklı bir bireyi gibi düşünüyor.

    YanıtlaSil

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı.

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı kavunlara haksızlık oldu. Cadde-i Kebir’e bir damla kan düşmesin diye yapıldığını farz ettiğim ku...