“Bir hayat memat dergisi” sloganıyla
çıkan ve genel yayın yönetmeni Enis Akın olan Natama’nın yayın kurulunda
Hayriye Ünal, Mehmet Öztek, Süreyyya Evren ve Cihat Duman bulunuyor.
“Bu ismi neden sevdiğimizi bilmeyen
insanlar olarak bir araya geldik, belki bir sonraki sayının adı “m” olur
eksikliğimizi bütünleriz kim bilir?” diyen Natama mensupları
için edebiyat da dergi kadar bir hayat memat meselesi. Çıkış bildirisinde bu
doğrultuda deniyor ki “Dünyaya inanan insanlar olarak yola çıkıyoruz. Dünya bu
kadar boktan bir yer olmak zorunda değil, elbette dünyayı
değiştiremeyeceğiz. Ama deneyeceğiz, denemek engel olamadığımız bir duygu. Şen
değiliz, fakat yasa mahkûm da değiliz. Henüz gerçekleşmemiş olan her ne varsa
onun gerçekleşme ihtimalinden heyecan duyabildiğimiz için bir aradayız ve Natama’da
yazıyoruz.”
Dergi; Bülent Usta’ya ait, muhalif
edebiyatı savunan bir yazıyla açılıyor, kiçleşmeye karşı şiiri savunan Hayriye
Ünal’ın yazısıyla devam ediyor.
Natama’nın ilk
sayısına K-şiirler damgasını vuruyor. Enis Akın’ın gerekçe yazısında deniliyor
ki: “Adına vatan dediği şey için ölmüş, öldürmüş, ölümle burun buruna gelmiş,
getirilmiş ve işi bitince bütün travmalarıyla hiçbir destek olmadan kullanılmış
bir kâğıt mendil gibi topluma, aramıza geri atılmış bir gençlikle, Türk veya
Kürt, konuşmaya çalışmayan şiir budaladır.” Bu K-dürtüsüyle yazılmış şiirlerin
şairleri; Özgür Göreçki, Kadir Yanaç, Davut Yücel, Nazmi Cihan Beken,
Cihat Duman, Mehmet Öztek, Ali Aydemir, Melih Tuğtağ, Anita Sezgener, Mihrap
Aydın, Fırat Demir, Süreyyya Evren, Mehmet Şah Erincik, Hayriye Ünal ve Enis
Akın.
Süreyyya Evren’in “Türkiye Şiirinde
Kürdistan Sorunsalının Yokluğu” yazısı ve Ercan Y. Yılmaz’ın Sivil Alfabe’sinden
örnekler bu girişimi tamamlıyor.
Şairlerin yönettiği bir dergi
olarak Natama öyküye de kapısını açık tutuyor. Çağnam Erkmen
ve Ahmet Büke ilk sayının öykücüleri.
Burak Delier, Natama’ya kültür
üreticisinin iktidarı tamamen karşısına almadan varlığını sürdürmek amacıyla
başvurduğu otosansüre dair önemli bir yazıyla katılıyor. Delier, yazıda
otosansürün bir direniş anlamına gelebilme olasılığını da tartışıyor.
Barış Acar’ın yazısı sanat tarihinin
sanatı nasıl belirlediği ve dil ve gerçeklik aracılığıyla nasıl hegemonya
altına aldığı üzerine. Yazı sanatın bağlamsal anlamını ve bağlamın önemini
birçok örnekle ve kuramsal referansla ortaya koyuyor. Bu bağlama karşı
avangardın aykırı rolü ve böylelikle o tarihin dışına çıkabilmesi de yazının
öncelikli konuları arasında. Natama’da yer alan diğer yazılar Gül
Abus Semerci, Ali Dündar, Davut Yücel ve Ali Kemal Yılmaz (Sevda Yılmaz)’a ait.
Ressam Zeliha Demirel’in kürtaj karşıtı
sanatsal eylemini ve Natama için yaptığı açıklamalarını, Cihat
Duman ve Gül Abus’un BaBa ZuLa’yla yaptığı kapsamlı söyleşi takip ediyor.
Üçüncü Dünya’dan Aristo’ya, Hasan Sabbah’tan aşka, Mahzuni’ye, Neşet Ertaş’a
hayatı boydan boya kat eden zengin bir söyleşi bu.
Bir ilke olarak savuşturma kitap
tanıtımlarına yer vermeyen Natama’da alternatif işler olarak Özgür
Göreçki’nin özgün tarzıyla ortaya çıkardığı “Mutlu At Yoktur” adlı at albümü ve
Hasan Rua Demiroğlu’nun Hızlı Felsefesi yer alıyor.
Arjantinli sanat
kollektifi Etcétera...'nın Şili, Dün
Bugün kitabından parçaları Natama için
Burak Delier seçti.
0 212 513 03 43
"topluma, aramıza geri atılmış" bu çocuk toplumun sağlıklı bir bireyi gibi düşünüyor.
YanıtlaSil"topluma, aramıza geri atılmış" bu çocuk toplumun sağlıklı bir bireyi gibi düşünüyor.
YanıtlaSil