Bu Blogda Ara

7 Temmuz 2014 Pazartesi

japonya şiir dergisi

Taşranın artist olamamış, ilgi yoksulu mertebesinde kalakalmış kifayetsiz muhterisi Selim bi iki sayı çıkarıp kapattığı dergilerden sonra şimdi de Japonya adlı bir dergi çıkarıyor. Bir iki sayı çıkarıp kapatmak ne demek bilir misiniz dergicilikte? İçinde sığmayan riya irini yerli yersiz patlar ve senden tiksinenler kaçar gider, böylece dımdızlak kalırsın ve dergin kapanır. Selim bu kez yanına intihar etmesin diye kitabını çıkardığımız ve sosyal medyada birileriyle yazışıyoruz diye bize küsen yeteneksiz genç şairi ve psikopatlığı ancak devletten maaş aldığı Ziraat atm’sine kadar söken yetenekli görsel şairi ve çalışkan Enes’i almış. Kalıbımı basıyorum bu dergi 3. Sayıyı görmez kendilerini rezil edip koyarlar. Kanlı bıçaklı ayrılırlar. Niye? Cihat Duman’ın twitterda yaptığı şeyleri eleştirmek için dergi çıkartır ve ilk sayıda yaptığın kolpa söyleşide Cihat Duman’ın takipçi kazanmak amacıyla İstanbul’dan kalkıp Soma’ya gittiğini iddia edersen şiir okuru sana götüyle güler. Bu ergenlerin aklı fikri twitterdan takipçi kazanmak, çok takipçili hesapları bir şey sanmak, şiirine dokunamadığı kişileri twitterda yazdıklarıyla eleştirmeye çalışmak. Dikkat edersen ben köye gittiğimde de deli gibi kaysılı tivitler atıyorum, kitap okuduğumda da beğendiğim yerleri sosyal medyadan paylaşıyorum. Ayrıca twitterda takipçi kazanmanın yöntemleri farklıdır. Google’a sorarsanız size söyleyeceklerdir. Beni uyarmak için dergi çıkarıp kendinizi kepaze etmenize gerek yoktu. Dergide şiirlerin hepsi kötü şiirler. Bir tane şiir bulamadım. Az evvel dediğim gibi amaç şiir dergisi çıkarmak değil ki, amaç o vıcık vıcık taşra pespayeliğini dergi üzerinden bana yansıtmak. Selim Paşa, yine işkembe-i kübradan sallamış “şiir yazmayı öğrenenler için çıkıyoruz” gibi bişiler söylemiş. Yav he he, gel öğret bize şiir nasıl olur nasıl edilir gel kurtar bu nesli. Yetenekli piskopata da saldırmış hatta yetmemiş, çocuğu hadım etmişler. Tasarımdan tut çizimlere her şey hacı şairdeki bokluktan iki kat daha bok olmuş. Enes’in Zarifoğlu yazısı çok hoş ama. Onu da sömürecek enayi olarak kullanıp atacaklar. Toplama bilgisayar gibi olmuşsunuz lan, hadi bakalım, iş yapmayı öğreneceksiniz. Ha gayret, dualarım sizinle. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı.

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı kavunlara haksızlık oldu. Cadde-i Kebir’e bir damla kan düşmesin diye yapıldığını farz ettiğim ku...