Bu Blogda Ara

22 Ağustos 2014 Cuma

Hurşit


beni yanlış hatırladılar hoppala
olaylar bu noktaya kadar nasıl geldi abi
bir kadına bakıyorum, olmayan çocuğuma benziyor
beni doğurup büyütsün diye pişmiş et yiyorum
gülsem inanılacak gülmüyorum, iki el öpücük sesi:
bugöbekk nasıleriyecekk

belki bir perşembedir bunu güneş söyleyecek
belki de merdiveni yıkayan meleğe ödenecek on üç lira
çok sarılmak
-Umut sarıkaya bu hafta çizmiş mi?
kalbimi yarıp bakma, kalbimi yarıp iç
-Bana sebep ol
-Beni yap
kalbimi yarım bırakma

âh’ı kazıdı, unut’suz, on dakika ağladı
daha hazzın verdiği neşeyi yaşamadan
hazzın kaybından korktu, bu ağlamak, o.
bilekleri çok güzel onun değildi.
müthiş derecede onun değildi
hiç değildi

ratapampam dırına noy
kendinden kaçmak için ayaklarını kullanamazsın
zaman gözlerini yırtar/ geçer/ gider bir mumun ışıkla münasebetine
toplu taşıma araçlarına yürüme mesafesinde seni ölü bulurlar
belki öper diriltirler belki bir çocuk dondurma ister
isteyip kalır, müdahale edemezsin anne değilsin
baba olursun

arkasından konuştuğun
hakkında fikirler telef ettiğin
belki kırmızı giyer diye yeşil giydiğin
bir fil müddeti dağlı kaldığın o çarpık çelişkiyi
sapsarı bir neşeyle katlandığın hastalığa sebep görebilirsin
bunu ona söyleme bunu ona anlat ve ağlat
tımarlı sipahiler ve köy korucuları duysun
küre-i arzın bütün plastik halkları adına
çıkarılmamış bir savaş gibi
öksürülmemiş bir mikrop gibi
ben bir acı sandalyesiyim
denge kusuyorum
bıktığım denge


Cihat Duman








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı.

Keşke bizi de kamyonlara koyup taşısalardı kavunlara haksızlık oldu. Cadde-i Kebir’e bir damla kan düşmesin diye yapıldığını farz ettiğim ku...