Şair olarak şiir yazmayı bugün bıraksanız, kendinizden ve Türk şiirinden ne eksilir?
Bir şair olarak değil de bir hırsız, kolâjcı, “kurnaz bir okur” olarak kendimin ve insanların adına şiir dediği metinleri yazmayı bırakacak olsam hiçbir şey değişmez. Çünkü gururla görüyorum ki benden çok iyi yazan büyüklerim, çağdaşlarım ve yavru şairler var. Sözlerim boş yere yapılmış bir mütevazılık gibi algılanabilir. Tevazunun da aşırı kibirden geldiğini söylerler. Yani “anası ney ki danası ne olsun” hesabı. Söylediklerimin tevazu olmadığını az önce bahsettiğim şairleri şu an içimden teker teker sayarak ispat edebiliyorum. Bunlar canlarıyla kanlarıyla içimde, kitaplığımda ve her yerdeler. Peki neden halen yazıyorum? Gereksizliğimin farkında olmadığım zamanlarda da düşündüğüm şeydi bu. Şöyle açıklayayım: Ben yazarak bu hayattan çok küçük bir karşılık alıyorum. Yazamadığım zamanlarda, yazdığım metinleri birilerin şiir diye yutturmadığım zamanlarda birilerine kötülük yapacağım hissi uyanıyor. Ya da yapayalnız kalacakmışım gibi geliyor. Dost kazanmak için yazıyorum. İnsanlarla şiir yazmak dışında diğer tanışma sebebim paradır çünkü. Serbest meslek erbabıyım. Para için tanıştığım insanları hafife alıyorum. O tanışıklığı hastalıklı olarak görüyorum. Şiir eksenli tanışmalarımda daha sağlıklı iletişim kurabiliyorum. Bu yüzden de gereksiz olduğum halde bu piyasayı terk etmiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder