Şeref Bilsel ve Bâki Asiltürk “diyalojik okuma” adını verdikleri seriye devam ediyorlar. Takip edebildiğim kadarıyla bunu birkaç dergide sürdürüyorlar. Özgür Edebiyat Dergisi’nin güncel sayısında benim kitaptan da bahsedilmiş. Genellikle olumlu karşılanmış kitap. Bazen de altan alta iğnelemişler. Kitapta anlam veremedikleri yerler olmuş. Bununla ilgili birkaç açıklama yapmakta fayda var. Hemen ikisinin arasına sızayım bakalım.
Bâki Asiltürk: Özel adlarda ilk harf yerine son harfi büyük yazmasının nedenini ise bulamadım: ayşE, nuH, ibrahiM, türkiyE… bu teknik tutumu anlamlandıramadım doğrusu.
Şeref Bilsel: ‘tekniK’ tutumu; ayşe’yi aynaya tutup ‘eşya’, nuh’u ise hun diye okumak da anlamlandıramayacak sanırım. […] Bazı ‘tekniK’ tutumları deşmemek belki de en iyisi.
Cihat Duman: Asiltürk’ün ‘anlamlandıramadım’ demesi beni etkiledi. Şiir olayında bizler zaten en çok anlamlandıramadığımız şeylerden etkileniriz değil mi? Yani burada şiirim adına pek de olumsuz bir durum söz konusu değil. Bir de sadece içerik anlamlandırılmaya çalışılmaz bence, biçim de başlı başına anlam taşıyan bir göstergedir. Buna bağlı olarak da ‘anlam taşıyamayan’, taşıyamamasında bir beis olmayan… Şeref Bilsel’i de kırmamak kaydıyla ben ‘deşeyim’ bu durumu. İkinci yeninin dizgeyi bozması, bilmem kimin dili evirmesi, diğerlerinin farklı bakış açısı yıllardır övülen şeyler. Bu bakımdan Zavallı Cihat’ın imla kılavuzuna yaptığı saldırıyı da bence “güzel-hoş” olarak karşılamak lazım. Ben de size soruyorum: İmla Kılavuzu(İmla Kuralları yerine de kullanılabilir ama kılavuz daha kitabi bir şey, çakma kanun kitabı) ve özel isimlerin baş harfinin büyük yazılması hangi Allah’ın emri? Benim bu tutumum imla kılavuzundan başlamak üzere “istisna” üzerinden yürüyen tüm sistemin eleştirisini yapmaktı. İstisnanın başrolde olduğu hiçbir sisteme saygı duyasım gelmiyor. Başta hukuk. Bur’dan şu akla gelebilir. Madem imla kılavuzuna (kurallarına) saldırıyorsun o halde neden şiir kitabındaki tüm özel isimlerin son harfi büyük değil. Mesela neden kapaktaki Cihat Duman yazılmış da cihaT dumaN yazılmamış. Bu da benim tasarladığım bir tutum. Kendi iktidarıma kul olmamak için ve az önce belirttiğim ‘istisna’ olayının parodisini yapmak için tercih ettiğim bir yol. Ben –örnek üzerinden gidecek olursak- bir şeyleri dikte etmiyorum (ille son harf büyük yazılacak demiyorum) sadece bunun farkına varıyorum.
Bâki Asiltürk ve Şeref Bilsel’e kitabımı bahse değer gördükleri için teşekkür ediyor ve alkışlarınızla aranızdan ayrılıyorum.
şiir de mana aramak bülbülü eti için vurmaya benzer.(ahmet haşim).imla ise her yıl değişen bir şey bir yıl şapkayı kaldıyor TDK bir yıl getiriyor şeye benziyor c.a(mahalli argo)(nasıl istersen öyle anla).insanların kuralları vatandaşları bağlar
YanıtlaSilaçık konuş mikailk. c.a. yı çoğ merağ ettim.
YanıtlaSilYahu siz icerikten gectim, bicimde bile oykunun siire oykunmesini (turler arasi ayrimin bu kerte gormezden gelinmesi bence cok onemli, ortaligin bulanmasina fazlasiyla katkida bulunan bir tutum) cok dogal karsiliyorsunuz ama...
YanıtlaSilCihat Duman kardesim, bu tur atraksiyonlari ne kadar rasyonalize etmeye cabalarsan cabala, bunlar temelde, mazrufun yoklugunu ya da sigligini disavururlar!